Renk değişimlerine güzellik penceresinden değil, sağlık perspektifinden bakmak gerekir
Günümüzde pek çok kişi, ciltte beliren renk değişimlerini estetik bir problem olarak değerlendiriyor. Özellikle yaz aylarında artan güneşe maruz kalma, pigment düzensizliklerini beraberinde getirirken, oluşan lekeler çoğu zaman yaşlanmanın ya da UV ışınlarının doğal sonucu olarak kabul ediliyor. Ancak her lekenin arkasında masum bir neden yatmayabilir. Bazı lekeler, cilt kanserinden bağışıklık sistemi hastalıklarına kadar pek çok ciddi sağlık sorununun erken habercisi olabilir.
Batıgöz Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Özlem Vayvada, ciltte sonradan gelişen, hızla büyüyen ya da rengi değişen lekelerin mutlaka bir dermatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Her leke zararsız değildir
Cilt lekeleri; pigment hücrelerinin aşırı çalışması, cilt yüzeyinde oluşan hasarlar, hormonal dalgalanmalar ya da genetik faktörler gibi pek çok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Ancak lekelerin tipi, dağılımı ve zaman içindeki değişimleri; altta yatan nedenin doğru şekilde teşhis edilmesi açısından büyük önem taşır.
Kahverengi Lekeler
Kahverengi tonlardaki lekeler genellikle:
-Melazma (gebelik maskesi)
-Güneş lekeleri (lentigo)
-Yaşlılık lekeleri (senil lentigo)
-Mantar enfeksiyonları
-Postinflamatuar hiperpigmentasyon gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Bu tip lekeler çoğunlukla zararsızdır ancak kozmetik açıdan rahatsız edici olabilir. Ancak yine de kontrol edilmeleri, benzer görünüme sahip tehlikeli lezyonlardan ayırt edilmeleri açısından önemlidir.
Beyaz (Hipopigmente) Lekeler
Beyaz ya da soluk renkteki lekeler, genellikle pigment eksikliği ile ilişkilidir ve şu hastalıklarla bağlantılı olabilir:
-Vitiligo
-Pityriasis alba
-Guttat hipomelanoz
-Mantar enfeksiyonları (tinea versicolor)
Bu lekeler kimi zaman bağışıklık sistemine bağlı, kimi zaman ise çevresel faktörlerle ilişkili olarak gelişebilir. Özellikle vitiligo gibi hastalıklar, sistemik hastalıkların eşlik edebileceği durumlar olarak değerlendirilmelidir.
Cilt kanserlerinin sessiz alarmı
Ciltte zamanla oluşan bazı lekeler, sadece estetik bir farklılık değil, ciddi bir sağlık tehdidinin ilk belirtisi olabilir. Melanom, bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom gibi cilt kanseri türleri, başlangıçta sıradan bir ben ya da kahverengi bir leke gibi görünebilir.
Şu özellikler varsa dikkat:
-Sonradan ortaya çıkan bir leke veya ben
-Zamanla büyüyen ve sınırları düzensizleşen oluşumlar
-Renk değişikliği (birden fazla renk tonu içeren yapılar)
-Yüzeyde kabuklanma, kanama ya da hassasiyet
Bu özellikleri taşıyan lezyonlar, özellikle melanom açısından yüksek riskli kabul edilir ve zaman kaybetmeden bir dermatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Cilt kanserinde erken tanı, hayati önem taşır ve tedavi başarısını doğrudan etkiler.
Tedavi edilebilir mi?
Lekelerin tedavisinde ilk ve en önemli adım, doğru tanıdır. Çünkü her leke aynı nedene bağlı olarak oluşmaz ve dolayısıyla her leke aynı şekilde tedavi edilemez. Dermatoloji uzmanları, lekenin tipi, yeri, oluşma süreci ve eşlik eden diğer belirtilere göre tanı koyar ve kişiye özel bir tedavi planı oluşturur.
Uygulanan bazı tedavi yöntemleri:
-Topikal tedaviler (leke açıcı kremler, C vitamini, retinoidler)
-Kimyasal peeling
-Lazer tedavileri (Q-switched, fraksiyonel lazerler)
-Kriyoterapi (dondurma tedavisi)
-Fototerapi ve fotodinamik tedaviler
Ancak tedavi yönteminin etkinliği, lekenin türüne ve kişinin cilt tipine göre değişiklik gösterir.
Lekelerden korunmanın anahtarı
Cilt lekelerinden tamamen korunmak mümkün olmasa da riski azaltmak için bazı alışkanlıkların hayatınıza dahil edilmesi büyük fark oluşturabilir.
-Günlük güneş koruyucu kullanımı: En az SPF 30 içeren, UVA-UVB korumalı ürünler tercih edilmelidir.
-Doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçınma: Özellikle 10.00–16.00 saatleri arasında dikkatli olunmalıdır.
-Şapka, güneş gözlüğü ve koruyucu kıyafet kullanımı
-Düzenli cilt muayeneleri ve var olan benlerin değişimlerinin izlenmesi
Cildiniz sizi uyarıyor olabilir!
Uzm. Dr. Özlem Vayvada son olarak şu uyarıda bulunuyor:
“Ciltte sonradan beliren, rengi değişen ya da şekli bozulan lekeleri görmezden gelmek ciddi sonuçlara yol açabilir. Erken tanı ile hem sağlık risklerini ortadan kaldırmak hem de cilt sağlığını korumak mümkündür. Bu nedenle ciltteki her yeni oluşumu dikkate alın, gerekirse mutlaka dermatolojik destek alın.”