• Hakkımızda
  • İletişim/Künye
  • Dergimize Abone Olun
  • E-Dergi
MEDİKAL TEKNİK
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi
No Result
View All Result
MEDİKAL TEKNİK
No Result
View All Result

Küresel İklim Değişikliği Bahar Nezlesini Yaza mı Taşıdı?

20 Kasım 2015
0

Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, alerjik nezlenin genellikle nisan-temmuz ayları arasında havada yoğun bulunan ot, ağaç polenleri ve küf mantarları ile oluştuğunu, bununla birlikte küresel iklim değişikliğinin alerjenlerin sayısında ve mevsiminde değişiklik yaptığına dair bilimsel verilerin arttığını belirtti. Bazı bilimsel araştırmaların, iklim değişikliği ile polen zamanının erken başladığını ve geç bittiğini öne sürdüğünü vurguladı.

 

 

Heyecanla beklenen tatil dönemlerini de içeren yaz mevsiminde karşımıza çıkabilecek rahatsızlıklardan biri olan yaz nezlesi hakkında Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı önemli bilgiler verdi: “Alerjik nezle genellikle nisan-temmuz ayları arasında havada yoğun bulunan ot, ağaç polenleri ve küf mantarları ile oluşur. Bununla birlikte küresel iklim değişikliğinin alerjenlerin sayısında ve mevsiminde değişiklik yaptığına dair bilimsel veriler artmaktadır. Sanayi çağı öncesi atmosferik CO2 ve sıcaklık şartlarına göre, bugün bitkilerin daha yoğun polen ürettikleri saptanmakta, sonuçta atmosferik polen konsantrasyonu artmış bulunmaktadır. Bazı bilimsel araştırmalar iklim değişikliği ile polen zamanının erken başladığını ve geç bittiğini öne sürmektedir. Polenin havada bulunma süresi sıcaklık ve CO2 artışı ile birlikte uzamıştır.

CO2 ve sıcaklık artışının polenlerin alerjenik etkisini artırdığının da saptanmış olduğunu söyleyen Dağlı, küf mantarlarının da polenler gibi atmosferde kaldığı ayların uzadığının anlaşıldığını belirtti ve şunları vurguladı: “Bütün bu alerjik hastalıkları artıran etkenlere karşı küresel iklim değişikliğini durduracak sözleşme ve kanunları benimsemek, uygun bitki dikimi ve bina yapımını doğru planlamak, havadaki alerjenleri ölçmek ve tahminlerde bulunmak, halk sağlığı açısından giderek önem kazanmaktadır.


Bu nezle alerjik mi yoksa soğuk algınlığı mı?

Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, alerjik nezlede hapşırık, burunda dolgunluk ve tıkanıklık hissi gibi belirtilerin olduğunu, bu belirtilerin hepsinin virüslerin yol açtığı üst solunum yolu enfeksiyonlarında da olabileceğini söyledi ve şu bilgileri verdi: “Soğuk algınlığı kışları daha sık olmakla beraber ilkbahar ve yaz aylarında da görülebilir. Her yıl aynı zamanda bulguların başlaması daha çok alerjik nezleyi düşündürür. Soğuk algınlığı 5-7 gün içinde geçerken haftalar veya aylar süren bulgular daha çok alerjiyi işaret eder. Polen ve küflerin havada azalması sırasında bulguların kaybolması ve sonra tekrar başlaması aralıklı gelen başka hastalıklar olarak yorumlanabilir. Aralıklı sık tekrar eden veya uzun süren belirtiler alerjik hastalığı akla getirmelidir. Aşağıdaki tablo soğuk algınlığı ile alerjik nezle arasındaki farkı anlamamız için yardımcı bir kaç ipucu içermektedir:

 

Soğuk algınlığı                                                                    Alerjik nezle

Mevsim                                                              Sonbahar, kış                               İlkbahar, yaz

Süre                                                                        5-10 gün                                 Haftalar-aylar

Ateş                                                                           Nadir                                      Hiçbir zaman

Öksürük                                                                   Sık                                           Bazen

Boğaz ağrısı                                                             Sık                                          Bazen

Burun, göz yanması, kaşınması                         Nadir                                      Sık

Yorgunluk, halsizlik                                              Sık                                          Bazen

Genel ağrılar                                                           Bazen                                     Nadir”

 

 

Alerjik nezlenin dünya nüfusunun %10’unu ilgilendiren, birlikte olabildiği astım, sinüzit, otit, polip gibi hastalıklar ile yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkileyen bir klinik durum olduğunu söyleyen Dağlı, yıl boyu görülen nezlede daha çok ev tozu sorumlu iken mevsimsel alerjik nezlede daha çok polen ve küf mantarları hassasiyetinin söz konusu olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: “Ev tozu akarları rutubet ve sıcakta çoğalır, havalandırma sistemleri içinde birikir ve çalıştırıldığı zaman alerjen olan akar proteini yoğun olarak üflenmiş olur, ağır alerjik belirtiler ortaya çıkabilir. Havalandırma mekanizmaları çalıştırılmaya başlamadan önce mutlaka yıllık temizlemeden geçmelidir.”

Tags: genel sağlık
Previous Post

Bakandan ‘Tam Gün’ Açıklaması

Next Post

JINTONG Tansiyonun Dengelenmesinde Yeni Bir Çığır Açıyor

admin

Next Post

JINTONG Tansiyonun Dengelenmesinde Yeni Bir Çığır Açıyor

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi

© 2024 Medikal Teknik Dergisi.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi

© 2024 Medikal Teknik Dergisi.