Raporda Türkiye’deki 15-24 yaş arası gençlerin fiziksel ve ruhsal sağlık durumları analiz edilirken, gençlerin yalnızca yüzde 8’inin düzenli fiziksel aktivite yaptığı ve yüzde 65’inin yeterli düzeyde meyve-sebze tüketmediği ortaya kondu. Her dört gençten biri diyabet, hipertansiyon veya obezite riskiyle karşı karşıya.
Gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını kazanmaları hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli kazanımlar sağlıyor. AstraZeneca Türkiye ve TOÇEV’in, bu alandaki en kapsamlı çalışmalardan biri olan Genç Sağlığı Raporu, gençlerin mevcut sağlık profiline dair çarpıcı veriler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda fiziksel aktivitenin teşviki, sağlıklı beslenmenin desteklenmesi, dijital yaşam dengesi, psikolojik sağlık ve zararlı alışkanlıklarla mücadele gibi alanlarda politika önerileri de geliştiriyor.
“Gençliğe yapılan sağlık yatırımı, geleceğe yapılan yatırımdır”
AstraZeneca Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Erdal Kiraz, raporun lansman toplantısında yaptığı konuşmada genç sağlığını bir kalkınma meselesi olarak gördüklerini vurguladı:
“Sağlık, yalnızca bireysel iyilik hali değil; toplumsal gelişimin ve ekonomik kalkınmanın temel taşıdır. Gençlerin potansiyelini gerçekleştirebilmesi için sağlıklı bir yaşam şart. Biz AstraZeneca olarak Genç Sağlığı Programı ile hem sağlık bilincini artırıyor hem de gençlerin kendi sağlık haklarını savunabilecek donanıma erişmelerini destekliyoruz. Türkiye’de bugüne kadar 100 binden fazla çocuğa ve gence ulaştık. Şimdi bu kapsamlı raporla, tüm paydaşları harekete geçmeye çağırıyoruz.”
“Sağlıklı alışkanlıklar genç yaşta kazanılır, sistem yükü azalır”
AstraZeneca Türkiye Medikal Direktörü Dr. Deniz Ertürk Erem ise genç yaşta kazanılan sağlıklı alışkanlıkların, ileri yaşlardaki kronik hastalık riskini azalttığını belirterek şunları söyledi:
“Tütün kullanımı, fiziksel hareketsizlik ve sağlıksız beslenme, erken yaşlarda başlaması durumunda ilerleyen dönemlerde hem birey hem de sağlık sistemi için önemli yükler oluşturuyor. Genç Sağlığı Programı, bu yükü daha başlamadan önlemeyi hedefleyen bir vizyonla hareket ediyor.”
“Gençlerin sağlık durumu, toplumsal refahı doğrudan etkiliyor”
TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun da genç sağlığının yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti:
“Bugün lansmanını yaptığımız Genç Sağlığı Raporu, yıllardır süren iş birliğimizin en somut çıktısı. Araştırma gösteriyor ki gençlerimizin önemli bir kısmı sağlıksız yaşam alışkanlıkları nedeniyle fiziksel ve psikolojik risklerle karşı karşıya. TOÇEV olarak inanıyoruz ki; sağlıklı bir gençlik, gelecekte daha üretken, daha bilinçli ve daha güçlü bir toplum anlamına geliyor.”
Rakamlarla gençlerin sağlık profili
Rapora göre, Türkiye’de 15-24 yaş aralığındaki gençlerin:
Yüzde 24’ü diyabet, hipertansiyon veya obezite gibi kronik hastalık risklerinden en az biriyle karşı karşıya.
Yüzde 92’si düzenli fiziksel aktivite yapmıyor.
Yüzde 65’i yeterli düzeyde meyve ve sebze tüketmiyor.
Bu veriler, Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019 ve 2022 tarihli Türkiye Sağlık Araştırması mikro veri setleri analiz edilerek ortaya kondu.
“Fiziksel hareketsizlik ekonomiye 50 milyar TL’ye varan yük bindiriyor”
Prof. Dr. Dilek Başar, fiziksel hareketsizlik kaynaklı ekonomik kayıplara da dikkat çekti:
“Yalnızca tedavi harcamaları değil; üretkenlik kaybı, iş gücü eksikliği gibi dolaylı etkiler de ekonomide büyük bir yük oluşturuyor. Avrupa ve ABD örneklerinden yola çıkarsak, Türkiye’de fiziksel inaktivitenin yıllık ekonomik yükü yaklaşık 50 milyar TL’yi bulabilir. Bu, sağlık politikalarında önleyici yaklaşımların neden öncelikli olması gerektiğini net biçimde gösteriyor.”
Politika önerileriyle çözüm odaklı yaklaşım
Genç Sağlığı Raporu, yalnızca sorunları tespit etmekle kalmıyor; çözüm yolları da öneriyor. Politika önerileri beş ana başlıkta toplanıyor:
Fiziksel aktivitenin teşviki
Sağlıklı beslenme bilincinin yaygınlaştırılması
Ruhsal sağlığın güçlendirilmesi
Zararlı alışkanlıklarla mücadele
Dijital yaşam dengesi ve bilinçli teknoloji kullanımı
Bu öneriler, kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademik çevrelerin iş birliğiyle hayata geçirilmesi hedeflenen çok paydaşlı bir stratejiye işaret ediyor.
Genç Sağlığı Raporu’nda öne çıkan diğer çarpıcı bulgular şu şekilde:
-2019-2022 yıllarında tamamen durağan bir yaşam tarzı benimseyen gençlerin oranı yüzde 9,96’dan yüzde 16,34’e yükseldi.
-Genç kadınlar arasında hareketsiz yaşam tarzının daha yaygın olması, sağlık eşitliği açısından da ciddi bir mesele oluşturuyor.
-Eğitim seviyesi yükseldikçe spor yapma oranı da artma eğiliminde.
-Çok yoksul grupta düzenli spor yapma oranı oldukça düşükken bu oran gelir düzeyi arttıkça belirgin şekilde yükseliyor.
-Gençlerin sadece yüzde 35’i düzenli olarak meyve ve sebze tükettiğini belirtiyor.
-Gençlerin yaklaşık yüzde 25’i düzenli tütün kullanıyor.
TOÇEV’in desteği ile yapılan ve raporda da yer alan çevrimiçi anketin sonuçlarından bazıları:
-Fiziksel aktiviteye katılımda karşılaşılan engeller arasında en yaygın sebep ekonomik nedenler. Katılımcıların yüzde 38,07’si ekonomik nedenleri bir engel olarak belirtti.
-Katılımcıların yüzde 40,17’si sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin akademik veya çalışma hayatlarına olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyor.
-Katılımcıların yüzde 71’i günlük kalori ihtiyacı konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi.
-Katılımcıların yüzde 35,21’i sosyal medyada sağlıklı yaşam içeriklerini düzenli takip ettiğini, yüzde 42,25’i ise “kısmen” takip ettiğini ifade etti.