• Hakkımızda
  • İletişim/Künye
  • Dergimize Abone Olun
  • E-Dergi
MEDİKAL TEKNİK
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi
No Result
View All Result
MEDİKAL TEKNİK
No Result
View All Result

Behçet Hastalığı’nda Türkiye dünyada ilk sırada yer alıyor

18 Kasım 2015
0


Servier tarafından yürütülmekte olan Behçet Hastalığı uluslararası klinik çalışmasının koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Gül ödüle layık görüldü.

Türkiye’de 1987 yılından bu yana daha iyi ve sağlıklı bir yaşam için çalışan, dünyanın önde gelen yenilikçi ilaç şirketi Servier’in Behçet Hastalığı konusunda yürütmekte olduğu uluslararası klinik çalışmanın koordinatörü, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gül, Behçet Hastalığı’nın dünyada en fazla Türkiye’de görüldüğünü söyledi.

Galatasaray Derneği tarafından bu yılın ‘Galatasaray Ödülü’ne layık görülen Prof. Gül, Behçet ve Ailevi Akdeniz Ateşi hastalıkları konusunda öncü araştırmalarıyla bu ödüle değer bulundu.

BEHÇET HASTALIĞI EN ÇOK TÜRKİYE’DE GÖRÜLÜYOR

Servier tarafından yürütülmekte olan uluslararası klinik çalışmanın koordinatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Ahmet Gül, Behçet Hastalığı’nın Türkiye açısından ayrı bir öneme sahip olduğunun altını çizdi.

Dr. Hulusi Behçet tarafından bulunan Behçet Hastalığı’nın tıp literatüründe bir Türk doktorunun adıyla anılan tek hastalık olduğunu belirten Gül; Behçet hastalığının genelde deri-mukoza, göz, beyindeki kan damarlarının iltihaplanmasına yol açan romatizmal, iltihabi bir hastalık olduğunu, hastalığın oluşmasında genetik yatkınlığın önemli katkı yaptığını ve  Doğu Akdeniz’den Japonya’ya kadar İpek Yolu üzerinde pek çok ülkede görüldüğünü, ancak hasta sayısının en fazla Türkiye’de olduğunu belirtti. Behçet ve Ailevi Akdeniz Ateşi gibi hastalıkların bölgesel ve nadir hastalıklar olarak bilindiğini ifade eden Gül, bu nedenle bu nadir hastalıkların zor tanınır ve bilinir hastalıklar olarak düşünüldüğüne dikkat çekti.

Faz 2 aşaması tamamlanan ve yine Servier tarafından yürütülecek olan klinik çalışmanın 3. Fazı Türkiye’nin de içinde olduğu çeşitli Avrupa ülkelerinde, Brezilya ve Çin de başlatılacak. Toplam 110hasta alınması planlanlanan çalışmanın uluslararası koordinatörlüğü Prof. Dr. Ilknur Tuğal yönetiminde ve ulusal koordinatörlüğü ise Prof. Dr. Ahmet Gül yönetiminde gerçekleşecek.

Behçet Hastalığı ( Behçet Sendromu) ağız içi ve cinsel bölgede yaralarla seyreden, ayrıca deri, göz, orta ve büyük eklemler ve damarlar başta olmak üzere vücuttaki tüm organ ve dokuları tutabilen bir damar iltihabı hastalığı olara ktanınıyor. Hastalığın gözde görülmesi en ciddi sorunlardan birini oluşturuyorve hastaların yaklaşık %50’sini etkiliyor. Tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar ilerleyebilen hastalığın   0.8-4.2/1000 prevelans oranıyla sık görüldüğü ülkeler arasında Türkiye başta geliyor.

Tags: bilim araştırmahastane
Previous Post

Alzheimer’dan korunma yöntemleri

Next Post

Hastane Enfeksiyonuna “Sıfır Tolerans”

admin

Next Post

Hastane Enfeksiyonuna “Sıfır Tolerans”

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi

© 2024 Medikal Teknik Dergisi.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Medikal Ekipman
  • Sağlık
  • İlaç
  • Röportaj
  • Atama
  • Makale
  • |ENGLISH|
  • E-Dergi

© 2024 Medikal Teknik Dergisi.