Auto Train Brain CEO’su Dr. Günet Eroğlu, “Beyinden gelen sinyalleri anlamak, bireyin kendi öğrenme haritasını çözmek anlamına geliyor. Bu da başta disleksi olmak üzere birçok öğrenme güçlüğünde yeni nesil yaklaşımların yolunu açıyor,” diyerek teknolojinin geldiği noktayı özetliyor.
Beyin artık sabit değil, sürekli değişebiliyor
Beynin plastisite (esneklik) yeteneği sayesinde, çevresel etkenlere ve deneyimlere bağlı olarak kendini yeniden yapılandırabildiği artık bilimsel olarak kanıtlandı. Londra’daki taksi şoförleri üzerine yapılan bir araştırma, sık sık yön bulma görevini yerine getiren kişilerin beyinlerinde yer alan hipokampus bölgesinin zamanla büyüdüğünü ortaya koydu. Bu da beynin, kullanıma bağlı olarak fiziksel olarak da değişebildiğini gösteriyor.
Aynı mekanizma, öğrenme güçlüklerinin çözümünde de büyük rol oynuyor. Özellikle disleksi gibi nörolojik temelli farklılıklarda, beynin yeniden programlanması artık mümkün.
Disleksi bir engel değil, farklı bir beyin işleyişi
Yapılan araştırmalar, disleksi tanısı alan bireylerin özellikle sol temporal lob gibi dil işleme merkezlerinde farklılıklar olduğunu gösteriyor. Fonolojik işleme (sesleri algılama ve yorumlama) süreçlerindeki zorluklar, okuma ve yazma becerilerini doğrudan etkiliyor.
Dr. Eroğlu bu noktada önemli bir vurguda bulunuyor:
“Disleksi bir öğrenme engeli değil, farklı çalışan bir beyin yapısıdır. Biz de bu farklılığı anlamak ve yönlendirmek için nörogeribildirim (neurofeedback) teknolojisinden yararlanıyoruz.”
Nörogeribildirim ile beyin kendini düzenleyebiliyor
Auto Train Brain’in geliştirdiği EEG (elektroensefalografi) tabanlı sistemle, beynin 14 farklı bölgesinden sinyal ölçümleri yapılarak kişiye özel eğitim programları oluşturuluyor. Dikkat bozukluğu, disleksi gibi durumlarda uygulanan nörogeribildirim yöntemi, beynin kendi kendini düzenleme kapasitesini devreye sokuyor.
“Doğru yönlendirme ile beyin, daha verimli sinyaller üretmeye başlıyor. Bu da öğrenme sürecine doğrudan yansıyor” diyen Dr. Eroğlu, özellikle çocukluk döneminde yapılan erken analizlerin bu süreçte kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Öğrenme güçlüğü değil, farklılık potansiyeli
Doğru zamanda yapılan ölçümlerle, öğrenme farklılığı olan çocukların güçlü yönleri ortaya çıkarılabiliyor. Çünkü bu bireyler çoğu zaman yüksek sezgi gücüne, yaratıcı problem çözme yeteneğine ve sıra dışı düşünce yapılarına sahip oluyor.
Bu anlayışla Auto Train Brain, İstanbul’daki Perla Psikoloji ve Araştırma Merkezi ile Ankara’daki Brain Signal Merkezi’nde ücretsiz ön görüşme ve ölçüm olanağı da sunuyor. Amaç, disleksi veya dikkat eksikliği gibi durumları sadece “sorun” olarak değil, potansiyel bir farklılık olarak ele almak.
Özetle:
-Beyin sabit değil, öğrenmeyle şekilleniyor.
-Disleksi, farklı çalışan bir beyin yapısıdır.
-Nörogeribildirim teknolojisiyle beyin yeniden düzenlenebilir.
-Kişiye özel eğitimle öğrenme güçlükleri aşılabilir.
-Erken analiz, başarının anahtarıdır.