Alzheimer hastalığı, tüm dünyada milyonlarca insanı etkileyen en önemli nörolojik sorunlardan biri. Ancak bilimsel araştırmalar, bu hastalığın kadınlarda erkeklere kıyasla daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Peki, kadınları Alzheimer’a karşı daha kırılgan yapan nedenler neler? NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ, bu cinsiyet farkının ardındaki dört önemli faktörü sıraladı.
- Kadınların daha uzun yaşaması
Prof. Dr. Tanrıdağ’a göre kadınlar, erkeklere oranla ortalama 10 yıl daha uzun yaşıyor. Bu fark özellikle 60 yaş sonrasında belirginleşiyor. Alzheimer’ın ise genellikle 60 yaş ve üzerinde ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Tanrıdağ, uzun yaşam süresinin hastalığın kadınlarda daha sık görülmesine yol açan en temel etkenlerden biri olabileceğini söylüyor.
- Menopoz ve östrojen eksikliği
Menopoz döneminde azalan östrojen hormonunun, zihinsel fonksiyonlarda belirgin değişikliklere neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tanrıdağ, şu bilgileri paylaşıyor:
“Bellek zayıflaması, dikkat eksikliği, konuşurken kelime bulma güçlüğü, duygusal dalgalanmalar ve sinirlilik hem menopoz döneminde hem de Alzheimer’ın erken evrelerinde görülebilir. Araştırmalar, östrojen tedavisinin bu belirtileri hafiflettiğini ve Alzheimer sürecinde koruyucu bir rol oynayabileceğini göstermektedir.”
- Depresyonun kadınlarda daha sık görülmesi
Kadınlarda depresyonun, erkeklere göre iki kat daha fazla görüldüğünü belirten Prof. Dr. Tanrıdağ, depresyon ile Alzheimer arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekiyor:
“Depresyon öyküsü olanlarda Alzheimer riskinin iki kat arttığı bilinmektedir. Ayrıca depresyonun belirtileri ile Alzheimer’ın erken evre belirtileri birbirine oldukça benzer. Bu nedenle depresyon, hem hastalık için bir risk faktörü hem de tanıyı zorlaştıran bir durumdur.”
- Tiroid problemleri ve anemi
Kadınlarda hipotiroidi ve kansızlık (anemi) görülme sıklığı erkeklere göre daha yüksektir. Bu iki sağlık sorununun belirtileri ise sıklıkla depresyon ve Alzheimer’ın ilk bulgularıyla karışır. Prof. Dr. Tanrıdağ, östrojen dengesizliğinin de tiroid sorunlarıyla bağlantılı olduğuna değinerek, “Kadınlarda kansızlık, zihinsel durgunluk ve yorgunluğa yol açabilir. Bu belirtiler Alzheimer’ın başlangıcıyla karıştırılabilir” diyor.
Farkındalık hayati önem taşıyor
Prof. Dr. Tanrıdağ, bu dört faktörün birleşerek kadınları Alzheimer’a karşı daha savunmasız hale getirdiğini vurguluyor: “Özellikle orta yaş ve sonrasında kadınlarda görülen zihinsel ve duygusal değişimlerin dikkate alınması, bu dönemde ortaya çıkan şikâyetlerin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Erken tanı ve uzman desteği hem Alzheimer’ın ilerleyişini yavaşlatmak hem de yaşam kalitesini korumak açısından hayati önem taşıyor.”