Dünya Sağlık Örgütü verileri, küresel ölçekte 1,5 milyar insanın işitme kaybıyla yaşadığını, bu sayının 2050’de 2,5 milyara ulaşmasının beklendiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de ise her bin bebekten 2-3’ü ileri derecede işitme kaybı ile dünyaya geliyor. Bu tablo, işitme sağlığında erken tanı ve etkin çözümlere erişim konusunun hayati önemini gözler önüne seriyor.
Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, işitme kaybının yalnızca bir iletişim engeli olmadığını vurguluyor: “İşitme kaybı; sosyal izolasyondan öğrenme güçlüğüne, duygusal sorunlardan yaşam kalitesindeki ciddi düşüşlere kadar pek çok soruna yol açabilir. Koklear implant, uygun adaylarda hayatı kökten değiştiren bir çözüm. Biz de Cochlear olarak hem farkındalık sağlamak hem de bireylerin yaşam kalitesini artırmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.”
Koklear implant: sesi sinirlerle buluşturan çözüm
Geleneksel işitme cihazlarından fayda görmeyen ileri veya çok ileri derecede işitme kaybı olan kişiler için geliştirilen koklear implant, cerrahi olarak yerleştiriliyor ve sesleri doğrudan işitme sinirine iletiyor. Böylece, kişinin duyma yetisi büyük ölçüde geri kazanılabiliyor.
Özellikle çocuklarda erken tanı, dil ve konuşma gelişimi açısından kritik. Cochlear Scientific Communications and Clinical Evidence Lead Dr. Ody. Merve Bayri Ulukan, işitmenin çocukların sosyal uyumu ve akademik başarısındaki rolünü şöyle açıklıyor:
“İşitme kaybının ilk 6 ay içinde tanılanması ve bu süreçte yapılan müdahaleler, çocukların yaşıtlarıyla eşit düzeyde dil ve konuşma gelişimi göstermelerini sağlar. Doğru cihaz veya koklear implant sayesinde çocuklar yalnızca akademik olarak değil, sosyal ilişkilerde de güçlü bir şekilde var olabilir.”
Erişim, eğitim ve destek bir arada
Cochlear, yalnızca tıbbi cihaz üretmekle kalmıyor; bireylerin yaşam boyu sürecek işitme yolculuğunda ihtiyaç duyduğu rehberlik, eğitim ve destek programlarını da sunuyor. Türkiye genelinde uzman merkezlerle iş birliği yaparak, doğru adayların en uygun çözüme ulaşmasını sağlıyor.
Hem yetişkin hem de çocuklarda, işitme kaybına doğru zamanda müdahale etmek; yalnızca sesleri değil, hayata katılımı da geri getiriyor.