TÜSİAD, PwC Türkiye iş birliğiyle hazırlanan “Yaşlılık Politikaları Araştırması: Demografik Dönüşüm ve İhtiyaçlar” başlıklı kapsamlı raporunu, 4 Temmuz Cuma günü kamuoyuyla paylaştı. Raporda, yaşlanan nüfusun etkileri altı temel başlıkta ele alınarak, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik veriye dayalı politika önerileri sunuluyor.
TÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısının açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal Kalkınma Yuvarlak Masası Başkanı Yılmaz Yılmaz yaptı. Türkiye’nin en hızlı yaşlanan ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Yaşlılığı yalnızca bir yaş grubu olarak değil, kuşaklararası ve bütüncül bir perspektifle ele almalıyız. Yaşlı bireylerin iyi olma hali; sağlık hizmetleri kadar sosyal destek mekanizmaları ve ekonomik güvenceyle de yakından ilişkili” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmasının ardından PwC Türkiye Ortağı ve Danışmanlık Hizmetleri Lideri Serkan Tarmur ile rapor yazarlarından Kıdemli Danışman İpek Ünlü, araştırmanın öne çıkan bulgularını paylaştı. Rapor; sağlık ve bakım hizmetleri, sosyal katılım, ekonomik durum ve iş gücüne katılım, bakım hizmetlerinin finansmanı, dijital adaptasyon ve yaşlı bakım teknolojileri ile yaşlı turizmi olmak üzere altı başlıkta çözüm odaklı analizler sunuyor.
Toplantının devamında, TÜSİAD Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Nejat Emre Eczacıbaşı’nın moderatörlüğünde “Daha Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Yaşlılık Politikaları Nasıl Olmalı?” başlıklı panel oturumu düzenlendi. Panelde; 65+ Yaşlı Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Ferhat Boratav, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zafer Çalışkan, Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şenay Gökbayrak ve UNFPA Nüfus Dinamikleri Program Koordinatörü Aysel Yüksel yer aldı.
Panelde konuşan Eczacıbaşı, “Yaşlanan nüfus, sağlık ve sosyal hizmet sistemlerinin dayanıklı ve kapsayıcı biçimde yeniden tasarlanmasını zorunlu kılıyor. Bu rapor, yaş alma sürecini herkes için daha sağlıklı ve katılımcı kılmak adına önemli bir kaynak sunuyor” dedi.
Raporun öne çıkan bulguları ve politika önerileri şöyle;
-OECD Nüfus projeksiyonlarına göre, 2020 yılında dünyada 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı %9,3 iken 2050 yılında bu oranın %16’ya çıkması beklenmektedir.
-OECD’ye göre; 2022 yılında ülkemizde 65 yaş ve üzeri nüfusun payı %9,8 iken, 2050 yılında iki katına çıkarak, %20 seviyesine ulaşması bekleniyor.
-2040 yılı itibarıyla, 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki oranının %15’i aşarak %16,3’e ulaşması beklenmekle birlikte, Türkiye’nin, yaşlanmakta olan nüfustan yaşlanmış bir topluma dönüşmesi öngörülüyor.
-Türkiye’de yaşlılıkla ilgili politikalar bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde ele alınmalı ve iş birliği modelleri geliştirilerek hayata geçirilmeli.
-Koruyucu sağlık uygulamaları ile sağlık ve bakım hizmetleri, yaşlı bireylerin ihtiyacına uygun olarak geliştirilmeli ve erişilebilir olmalıdır.
-Kurumsal bakım kapasitesi güçlendirilmeli; evde bakım ve uzun süreli bakım hizmetleri de geliştirilmeli. Gerekli düzenlemelerle kaliteli hizmet sunumu güvence altına alınmalıdır.
-Yaşlı yoksulluğunu önlemek ve yaşlı bireylerin ekonomik refahını artırmak için sosyal güvenlik sistemi ve sosyal desteklerin sürdürülebilir bir yapıyla kapsayıcılığı artırılmalıdır.
-Uzun süreli bakım sigortası, tüm vatandaşların yaşlılık dönemlerinde gerekli bakım hizmetlerine erişimini sağlamak amacıyla zorunlu hale getirilmeli. 18-65 yaş döneminde primlerin ödeneceği, yoksul kişilerin primlerinin devlet tarafından karşılanacağı bir sistem geliştirilmelidir.
-Genç ve orta yaş grubundaki bireylerin, özellikle de kadınların kayıtlı istihdama katılımı, yaşlılık döneminde ekonomik güvenceye ulaşması açısından kritik öneme sahipken; bu katılımı artırmak için kadınların üzerindeki bakım yükünü hafifletecek kurumsal bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması da büyük önem taşımaktadır.
-Üretken ve aktif yaşlanma odağıyla ve ekonomik refahı destekleyecek şekilde, yaşlı bireylerin beceri ve yetkinlikleri mesleki eğitim ve beceri programlarıyla geliştirilmelidir. Çalışma hayatına devam etmek isteyen yaşlı bireyler için istihdam imkanları çeşitlendirilmeli ve çalışma ortamları yaşa uyumlu hale getirilmelidir.
-Sağlıklı ve aktif yaşlanma odağıyla yaş dostu şehirler planlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Daha erişilebilir ve yaş dostu konutlar, ulaşım imkanları, sosyal alanlar sunulmalıdır.
-Yaşlı bireyler için erişilebilir sağlık turizmi imkanları geliştirilmelidir.
-Dijitalleşme ve teknolojinin sunduğu fırsatlarla beraber, yaşlı bireylerin kullanımına uygun dijital uygulamalar yaygınlaştırılmalı; yaşlı nüfusun internet erişimi ve dijital okuryazarlığı geliştirilmelidir.
Yaşlı bireylerin toplumsal hayata katılımını destekleyecek şekilde genç-yaşlı dayanışmasını güçlendirecek, nesiller arası etkileşimi artıracak ve yaş ayrımcılığını giderecek etkinlikler geliştirilmeli ve buna uygun sosyal ortamlar sağlanmalıdır.
TÜSİAD “Yaşlılık Politikaları Araştırması: Demografik Dönüşüm ve İhtiyaçlar” Raporu Tanıtım Etkinliği, Allianz Sigorta ve Eczacıbaşı Holding’in destekleriyle gerçekleştirilmiştir.