Dünyada yaygın olarak bulunan Kalp Rehabilitasyon Merkezlerinin (KAREM) ülkemizde de kurulması için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bir çalışma başlatıldı.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölümlerde ilk sırayı kalp hastalıkları almaktadır. Bu sebeple kalp hastalıklarından korunma bilinci ülkemizde de giderek yaygınlaşmakta. Bu nedenle dünyada yaygın olarak bulunan Kalp Rehabilitasyon Merkezlerinin (KAREM) ülkemizde de kurulması için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bir çalışma başlatıldı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Keleş, çalışmalarını başlattığı proje hakkında bilgi verdi. Eğitim ve bilinçlenme sayesinde kalp hastalıklarından korunmak veya var olan kalp hastalığının tedavisinden sonra hastalığın tekrarını önlemenin mümkün olabildiğini söyleyen Prof. Dr. İbrahim Keleş, “Ancak bireyler hastalandıktan sonra yeniden normal hayata dönüş sürecinde yalnız bırakılmaktadırlar. Oysa kalp krizi geçirmiş veya kalp pili takılan ya da by pass ameliyatı olmuş bir hastanın sonraki yaşamını nasıl tanzim edeceği ve sürdüreceği konusunda tam olarak destek verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle dünyada yaygın olarak bulunan Kalp Rehabilitasyon Merkezlerinin (KAREM) ülkemizde de üniversite ve kamu hastanelerinde mutlaka kurulması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir” dedi. Prof. Dr. Keleş, kalp hastaları için büyük önem arz eden KAREM’in Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde kurulması için çalışmalara başlandığını söyledi.
KARDİYAK REHABİLİTASYON NEDİR?
Kardiyak rehabilitasyonun, kalp hastaları, kalp ameliyatı olanlar (genellikle operasyondan 1 ay sonra), kalp krizi geçirenler, balon anjiyoplasti, stent takılması gibi kardiyak girişim yapılan hastalar, kalp yetmezliği olan hastalar, hipertansiyonu olan kişilerin maksimal fiziksel, psikolojik ve fonksiyonel kapasiteye ulaştırılması amacıyla uygulanan işlemler olduğunu anlatan Prof. Dr. Keleş, şöyle konuştu: “KAREM’de çeşitli konularda eğitim ve danışmanlık hizmeti verilmektedir. Bu hizmetler geniş kapsamlı, uzun vadeli, multi-disipliner, ancak bireysel özelliklere göre düzenlenen aktivitelerin toplamıdır. Merkezde hastalık, kalbin durumu ve özel ihtiyaçlar göz önüne alınarak kişiye uyan bir kalp rehabilitasyon programı tasarlanır. Hasta önce genel olarak değerlendirilir. Fiziksel aktivitesi, diyet, beslenme programı ve egzersiz eğitimi düzenlenir. Hastanın kan basıncı, kilo kontrolü ve kan yağlarının kontrolü sağlanır. Sigarayı bırakmasına yardımcı olunur. Hastanın psikososyal değerlendirilmesi yapılır ve gerekirse tedaviye alınır. Hasta cinsel hayatı bakımından bilgilendirilir.”
Prof. Dr. İbrahim Keleş, merkezde özellikle, kalp krizi geçirenler, By-pass ameliyatı olanlar, göğüs ağrısı olanlar, şeker hastalığı ve metabolik bozukluğu olanlar, kalp yetersizliği ve kalp pili olanlar, kalp kapağı değiştirilenler ve kalp nakli olan hastaların programa alındığını kaydetti.
HAYAT KALİTESİNDE ARTIŞ
Kardiyak rehabilitasyonda, kalp hastalıklarından dolayı ölüm oranlarının azaltılması ve hastanın hayat kalitesinin arttırılmasının amaçlandığını ifade eden Prof. Dr. Keleş, bu programın uygulanması sayesinde kişinin gelecekte kalp sorunu yaşama ve kalp hastalığı nedeniyle hastaneye başvurma oranının azalacağını, fiziksel performansının artarak psikolojik olarak daha dengeli bir düzeye geleceğini belirtti.
Prof. Dr. İbrahim Keleş sözlerini şöyle sürdürdü: “KAREM’de doktor kontrolü altında güvenle yapılacak egzersizlerle, kaslar ve kalp güçlendirilir. Egzersizler, solunum ve kalp-damar sistemini bir arada çalıştıran aerobik hareketlerden oluşur. Kişinin özelliklerine göre bu fiziksel hareket planına kas güçlendirici ve rahatlama egzersizleri de eklenebilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı tarafından planlanan kardiyak rehabilitasyon ve egzersiz programı fizyoterapist desteğinde ve gözetiminde uygulanır. Egzersiz programına başlamadan önce efor testi yapılır. Efor testinden elde edilen bilgiler ışığında kişiye özel, etkili ve güven içerisinde yapabileceği bir egzersiz programı hazırlanır. Haftada üç gün güvenli bir ortamda EKG, nabız ve tansiyonunun sürekli takip edildiği egzersizlerle, hastanın kalbi ve kasları kuvvetlendirilir. Hastaların, beslenme alışkanlığı, cinsel yaşam, stresle başa çıkma gibi merak ettikleri konularda danışmanlık hizmeti almaları sağlanır. İdeal kilo ve vücut yağı oranı belirlenir. İndirekt kalorimetri ile bazal metabolizma hızı ölçülerek kişiye özel günlük kalori ihtiyacı hesaplanır. Diyetisyen, bazal metabolizma hızı ve hastalığı göz önünde bulundurarak, kişinin beğenisine hitap eden bol seçenekli bir diyet programı hazırlar. Kullanılan ilaçlar ve egzersiz programı, kişinin değişen ihtiyaçlarına göre yeniden ayarlanır. Program sonunda efor testi tekrarlanır ve gelişmeler değerlendirilir. Egzersize dayalı kardiyak rehabilitasyon programları ile iş görebilme kapasitesinde düzelme, hastalık belirtilerinde ve seyrinde düzelme sağlanır.”