Türkiye Romatoloji Derneği, romatizmal hastalık tedavisinde kullanılan metotreksat adlı ilacın piyasada olmaması ile ilgili tedbir alınması gerektiğini söyledi.
Türkiye Romatoloji Derneği, romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan metotreksat (MTX) adlı etken maddeye sahip ilacın tedariğinde problemler yaşandığına dikkat çekerek, başta romatoid artrit olmak üzere çeşitli romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan ilacın önümüzdeki 10 ila 20 gün boyunca eczanelerden temin edilemeyeceği bilgisini aldıklarını açıkladı. Hastaları duruma karşı uyaran Dernek, ilaç firması ve kamu yetkililerini hastaların zor durumda kalmaması için önlem almaya çağırdı.
Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurullah Akkoç yaptığı açıklamada söz konusu ilacın özellikle romatoid artrit tedavisinde altın standart olduğunu belirtti. “İlacın yokluğunda yaşanabilecek çeşitli sorunlara karşı tedbir alınması gerekmektedir.” diyen Prof. Dr. Akkoç açıklamasında şunları söyledi: “Romatoid artrit eklemlerde ağrı, şişlik, katılık ve fonksiyon kaybına neden olabilen iltihabi bir hastalıktır. Metotreksat (MTX) bu hastalarda ağrıların azaltılması, iltihabın baskılanması ve eklem hasarının kontrol altına alınması amacıyla kullanılmaktadır. Hastaların tedavilerinde kısa süreli aksamalar bile, hastalığın yeniden alevlenmesine yol açabilmektedir. Bugün bizler hastalara her fırsatta erken teşhis ve tedavinin öneminden söz ederken, hastaların ilaca erişiminin engellenmesi tehlike teşkil etmektedir.”
Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurullah Akkoç, başta eklemler olmak üzere vücuttaki çeşitli dokularda iltihaba ve hasara neden olan romatoid artritin tedavi edilmediği takdirde kalıcı sakatlık/kısıtlılığa kadar varabilen sonuçları olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Akkoç, hastaların ilaca erişimlerinin aksaması sonucu oluşabilecek daha ileri yaşamsal riskleri şöyle sıraladı: “Bazı anti-TNF ilaç kullanan hastalarda MTX yokluğunda tedaviye direnç gelişebilmektedir. MTX yokluğunda hastalar daha çok kortizon gibi yan etkisi yüksek tedavilere maruz kalabilir, pahalı tedavilere yönelebilir. Bugün bizler ilaca erişimin ne kadar süreyle kısıtlanacağı konusunda kesin bir bilgiye de sahip değiliz. İlaç yoksunluğunun kısa ve orta vadedeki problemleri hastalar için geri dönülmez sonuçlara yol açabilir. Hastaların sağlıklı yaşam ve tedavi olma hakkı bugün en temel hakların başında gelmektedir. Hastaların durumunu göz önüne alarak ilaca erişim sistemi içerisindeki bu gibi aksaklıklara karşı tedbir almak gerekir. Hastalarımızın mağduriyetinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması, yaşanan sıkıntının giderilmesi ve bir daha benzeri aksaklıkların yaşanmamasını umduğumuzu kamuoyuna saygı ile duyururuz.”